Eski Hilye-i Şerif alanları nerede bulurum diye düşünmeyin. İstanbul’da Eski Hilye-i Şeriflerinizi adresinizden alıyoruz. Eski Hilye-i Şeriflerinizi satmadan önce bizi arayın görüşelim. Sonrasında fiyatı konuşup anlaşalım adresinizden gelip nakit olarak Eski Hilye-i Şerif alımını yapılım. Bizden teklif alamadan kesinlikle Eski Hilye-i Şerif eserlerinizi satmayın.
Hilye, hilye-i şerîf, hilye-i saâdet ya da hilye-i nebî, Osmanlı hattatlarca 17. yüzyılda geliştirilen bir süsleme sanatı.[1] Kelime anlamı olarak süs, ziynet, güzellik gibi anlamlara gelen hilye bunların yanında suret, sıfat, hilkat gibi anlamlar da taşımaktadır.[2] Evlere hilye asılmasının ev halkını hastalıktan ve kötülükten koruyacağına dair bir inanış olmasına rağmen bu doğru değildir.[3]
Toplamda sekiz bölümün bulunduğu hilye dört ana bölümden oluşur. Bunlar “başmakam”, “göbek”, “kuşak” ve “etek”tir. Diğer dört bölüm ise ana bölümleri tamamlayıcı olarak işlev görürler.
Başmakam
Hilyenin en üst kısmında yer alan bu bölümde besmele yer alır.
Kuşak
Bu bölümde Muhammed ile ilgili kısa bir ayet bulunur. Bu ayet genellikle Enbiya Suresi’nin 107. ayeti yani “biz alemlere ancak rahmet olarak gönderdik” kısmı bulunur. Ancak bazı hilyelerde bu kısma “ey habibim sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım” manasına gelen “levlâke levlâk lema halakatu’l-eflâk” hadisi de yazılırdı.
Göbek
Hilye metninin en uzun bölümünün yerleştirildiği bu bölüm yuvarlak veya ovaldir. Muhammed ile ilgili anlatımların yer aldığı bölümde şu bilgiler bulunur:
“ | Hz. Peygamber ne çok uzun ne de çok kısa idi. Kavminin orta boylusuydu. Saçları ne kıvırcık ne de düz uzun idi, dalgalıydı. Yüzü ne aşırı dolgun ne de yuvarlak idi, hafif değirmi bir çehresi vardı. Pembe beyaz tenli, iri siyah gözlü ve uzun kirpikliydi. Mafsalları iri ve omuzları geniş idi. Göğsünde tüy olarak göbeğine inen ince bir hat vardı. El ve ayak parmakları kalınca idi. Yürüdüğü zaman hafif yokuş iner gibi rahat ve kuvvetli adımlarla ilerlerdi. Birine baktığında ona bütün vücuduyla dönerdi. İki omuzu arasında nübüvvet mührü vardı ve kendisi peygamberlerin sonuncusuydu. İnsanların en cömert gönüllüsü, en doğru sözlüsü, en yumuşak huylusu ve en arkadaş canlısıydı. Onu ansızın görenler heybetine kapılır fakat şahsıyla yakınlık kuranlarda bu hâl sevgiye dönüşürdü. Kendisini tanıyan kimse ‘ne ondan önce ne de ondan sonra bir benzerini gördüm’ derdi. Allah’ın salât ve selamı onun üzerine olsun. | „ |
Etek
Göbek kısmına sığmayan hilye metninin devamı bu bölüme yazılır. Metnin son satırında ise hilye yazarının adı ve hilyenin yazılış tarihi yer alır.
Antika alanlar
İstanbul antika,
Kadıköy antika,
Kadıköy antikacılar
Kadıköy antika alanlar
Kadıköy’de Hilye-i Şerif alanlar
İstanbul’da Hilye-i Şerif alanlar
Kaynak: Vikipedi